Yazar : Ahmet Hamdi Tanpınar
Sayfa Sayısı : 395
Yayınevi : Dergah Yayınları
Zaman mefhumu deyince akla gelen ilk isimlerdendir Ahmet Hamdi ve Ahmet Hamdi deyince de ‘ Saatleri Ayarlama Enstitüsü …’ Zira “ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında” dizeleri aklımıza gelir hemen. Yahut kitaptan örnekle: “saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır… Bu da gösterir ki, zaman ve mekân, insanla mevcuttur!” …
Kendinde herhangi bir vasıf bulunmadığını – yüzüne bakılmadığı zaman mevcut olmayan biçareydim o dönemde- düşünen ve de bundan dolayı hayata bir türlü tutunamayan Hayri İrdal’ın bir saat ustasıyla tanışıp saatlere olan ilgi ve yeteneğinin ortaya çıkmasıyla değişen hayatını görüyoruz romanda. Değişen hayatındaki safhaları anlatırken ince dokundurmalarla, harika bir ironiyle ve gözlemlerle yer yer buruk da olsa sizi gülümseten bir hayat serüveni…
Editör Notu : Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.Ve Halit Ayarcı ile tanıştıktan sonra bambaşka bir ikinci hayat evresi. İki farklı evre arasındaki farklılıklar doğu-batı sentezi olarak çıkıyor karşımıza. Normal hayatta yan yana gelmesi zor olan karakterlerin çok güzel kurgu ve absürt yanları ile ele alınması bu sentezi bambaşka boyuta taşıyor ve dahi kitabı yazın edebiyatımızın müstesna eserlerinden biri kılıyor. Ve tabi ki kitabın dili ve üslubu… Yer yer anlamını bilmediğiniz kelimeler çıksa da ironik ve karakterleri çizermişçesine anlatımı kitaba lezzet katıyor. “Bu, trapezinden partnerinin kendine doğru uzattığı ellerine yapışmak için kendisini boşluğa doğru fırlatan cambazın, hesabında bir milimetre şaşırsa kendisini ölüme götüreceğini bildiği bir hareketi yaparken dudaklarından eksilmeyen tebessümün aynıydı.”
Editör Notu : Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.Son olarak, yazarımızın edebi hayatını bilen okurlarımız Saatleri Ayarlama Enstitüsü sembolist anlatımıyla karakterlerin yazarın ebedi hayatına yön veren isimlerle eşleştiğini göreceklerdir. Sağlıcakla ve kitaplarla kalın…