“Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver.” Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde, bilinmeyen ada arama cesaretine sahip bir adam ile böyle bir cesareti görüp hayatını değiştirebileceğine inanan bir kadının yolculukları böyle başlıyor. Yalnız ismi sizi yanıltmasın bu kitap Bilinmeyen Adanın Öyküsü ‘nü değil bilinmeyen insanın – yani hepimizin – öyküsünü anlatıyor.
(…) ama ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum, Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin
Bilinmeyen Adanın Öyküsü, José Saramago
Bilinmeyen Adanın Öyküsü Kitap Özeti
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki elinize aldığınızda bir çırpıda okuyup bitirebileceğiniz uzun hikaye tarzında yazılmış bir eser. Ama bu kadar az kelimeyle bu kadar çok şey düşündürtebilmek ve bir sürü mesaj barındırabilmek kitabı farklı kılıyor.
Hikaye girişte bahsettiğim gibi bir adamın kralın kapısını çalıp bir tekne istemesiyle başlıyor. Neden istiyor peki? Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde “bilinmeyen bir ada” bulmak için. Ancak aslında aradığı şey bir ada değil kendisi.
Yazarın kendine has yazım ve dilbilgisi olduğu ve Kırmızı Kedi Yayınevi de buna sadık kalarak çevirdiği için ilk başta zorlansanız da José Saramago ve onun diliyle tanışmak isteyenler için güzel bir tanışma kitabı Bilinmeyen Adanın Öyküsü. Örneğin alıştığınız tarzda bir noktalama işareti kullanımı yok, yalnızca nokta ve virgül 🙂 Bunun yanı sıra karakterlerin – her ne kadar bu kitapta sayısı az olsa da- ismi yok. Karakterleri niteleyen tanımlar üzerinden ilerliyor kitap ve bu da kitaba masalsı bir hava katıyor.
Editör Notu : Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.Kitap, Sokrates‘ten Montaigne hatta Matrix üçlemesine kadar konu olmuş “Nosce te ipsum” metaforunun yani “Kendini tanı” felsefesine değindiği için aslında çok şey anlatıyor.
Kim olduğunu bilmiyorsan kendin olabilmen mümkün değildir.
Bilinmeyen Adanın Öyküsü, José Saramago
Son olarak Kırmızı Kedi Yayınevi‘nin bastığı kitapta Birol Bayram’ın kitapla bağlantılı çizimleri hayalgücünü desteklemesi açısından güzel bir noktaydı.
Bu kısacık kitabın içeriğinden bahsetmemek için yazımı burada sonlandırıyor ve herkese keyifli okumalar diliyorum.
Kitapla kalın.