İçeriğe geç

Şanzelize Düğün Salonu

sanzelize dugun salonu

Aslında nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. Şanzelize Düğün Salonu Tarık Tufan‘dan okuduğum ilk kitap ve dili beni çok etkiledi. Doğallık ve akıcılık, hayatın içinden konular ama bir yandan da olağan dışı durumlar… Benim için çok ilginç bir okuma oldu gerçekten.


Şeyh babamın vefatından hemen sonra, yeni şeyhin kim olacağını görebilmek için rüyayı bekleyen dervişler, rüyalarında aynı gece, aynı kişiyi görüp vaziyetin mahiyetini anlayabilmek için sabahın erken saatlerinde kapımı çaldıklarında, gece boyunca vücudumun her zerresine sirayet etmiş şarabın etkisinden henüz kurtulamamıştım.

Şanzelize Düğün Salonu, Tarık Tufan

Bir dergah şeyhi, kendini bir aşk uğruna hiçliğe vuran bir oğul, dergahın samimi müridlerinden Baki Semih, düğün salonundan hayatında ilk defa gördüğü bir kızı kaçıran Rüstem ve diğerleri…

Editör Notu : Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.

Şanzelize Düğün Salonu ‘nu post sahibi bir şeyhin hem üniversite okuyan hem de dergaha düzenli devam eden genç oğlunun gözünden takip ediyoruz. Roman şeyhin oğlunun bir aşk karşısında savruluşunu ve kendi benliğinden nasıl koptuğunu ve hayatın acı yanlarıyla nasıl mücadele edemediğini anlatıyor. Kahramanımıza hayat en acı tecrübelerden birini veriyor ve annesini kaybediyor. Savrulma tam olarak burada başlıyor. Sonrasında Eda ile tanışıyor ve bir anda kendini kendisi ve Eda arasında bir seçim yapmak durumunda buluyor ve tabi ki Eda’yı seçiyor. Ondan sonra tamamen benliğine yabancı bir kişiye dönüşüyor ve olaylar gelişiyor.

Kitapta kahramanımızın bolca iç konuşması ve aforizması da mevcut. Pek aforizma seven biri olmasam da bunlar gayet hoştu. Yazar zamanlar arasında geri-dönüş vermeyi de başarılı bir biçimde uyguluyor ve kitap daha da zevkli hale geliyor.

Tabi sadece bunlarla sınırlı da değil. Babasının vefatı ile olaylar daha da karmaşık hale geliyor ve Baki Semih Efendi ve Rüstem ile birden daha farklı hikayelere de katılıyoruz. Bir yandan Baki Semih’in tevekkülü bir yandan Rüstem’in amansızlığı olayları daha ilginç hale getiriyor. Baki Semih’in doğallığı ve eminliği heyecanlı giden akışta bize biraz soluklanma imkanı veriyor.

Gerçekten arka kapağında bahsedildiği gibi “sevimli bir üslubu, hakiki bir hayreti ve acayip kurgusu” var yazarın. Ve bunlarla bizi ilgi çekici bir yolculuğa çıkarıyor. Kahramanımız oradan oraya savrulurken ve kendi benliğini ararken aynı zamanda da insanın içine doğru uzanan bir arayış halini alıyor.

Editör Notu : Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.

Ve kitap hızlı başlayıp sürükleyici diliyle birden bitiyor ve kitabın son satırlarını okuduğunuzda bir anda kalakalıyorsunuz. Hazırlıksız bir son sizi bekliyor. Ve kitap öylece elinizde kalakalıyor.

Bu kitaba başlarken tereddütlerim vardı ama bitirdikten sonra Tarık Tufan’ın diğer kitaplarına da göz atmaya karar verdim. Doğal ve sürükleyici üslubu ile kesinlikle göz atılmasını tavsiye ettiğim bir kitap. Keyifli okumalar…

KitabınaBak – En Ucuza Bu Kitabı Nereden Alabilirim? Tıkla!

Bu kitabı arkadaşlarınla paylaş:

Bu kitabı okumuş muydun? Düşüncelerini insanlarla paylaş