Kuşlar Yasına Gider Hasan Ali Toptaş ‘tan okuduğum ilk kitap ve ağızda bıraktığı esansıyla büyüyen şerbet gibi bir lezzet bıraktı bende. Yayıldı adeta benliğime fakat büyülemedi, şaşırtmadı, korkutmadı. Olması gereken dozda, olması gereken hislerime dokunup harekete geçirdi bu kitap. ‘Hiç abartı olmaz mı yahu bir kitapta’ dedirtti.
Doğallığına hayran bıraktı; insanın, çevrenin, yolun, müziğin, akrabanın… Bir Nuri Bilge Ceylan doğallığı var üzerinde kelimelerin.
Editör Notu : Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.Baba-oğul ilişkisini öne çıkaran bu kitapta baba mahcubiyetini, baba tepkilerini bir baba sadeliğine bürünerek karşımıza çıkan Aziz Bey karşılıyor okuru. Hastanelerde geçen bir arayış; sağlık arayışı mı denir yoksa umut mu orası meçhul.
Karşımızda bütün tepkileriyle, duygusallığıyla, duruşuyla, oturuş kalkışıyla bir baba portresine şahit oluyoruz. Ne fazlası ne de azı bir babadan.
Babalar alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır.
Kuşlar Yasına Gider, Hasan Ali Toptaş
Ve vazifelerini yerine getiren bir oğul görüyoruz karşımızda romandaki ben diliyle. Arada yazar temas etse de tam olarak çıkaramıyoruz bu kişinin yazarımız olup olmadığını. Ama çok da merak etmiyoruz kim olduğunu çünkü her okuru bir nebze oğul psikolojisine itiyor Aziz Bey. Kendimi hep Aziz Beyin oğlu olarak gördüm, Aziz Beyi de bir imge, baba imgesi. Tabi babaların gözünden okununca Aziz Bey mi ağır basacak yoksa oğlu mu onu da okurlarımızın paylaşacağı yorumlara havale ediyorum.
Kuşlar Yasına Gider için yukarıda doğallığından bahsederken müzik de dahil dedim. Sıralı bir cümlenin virgül arasını doldurmak için söylemedim onu. Kitapta süreklilik arz eden şekilde yolculuk esnasında dinlenen müzikler de belirtiliyor. Dolayısıyla okurlara her yeri geldiğinde açıp yola müzik eşliğinde devam etmelerini tavsiye ederim. Kitabı okurken müziklerine eşlik edebileceğiniz müzik listesine gitmek için tıklayın
Kuşlar Yasına Gider içine çekiyor okuru sadeliği sebebiyle. Yoksa ne beklenmedik bir olay ne de tahmin edilemeyecek bir gelişme yok. Sürpriz arayanlara çok hitap etmiyor açıkçası. Zaten bu doğallık üzerinizde bu etkiyi yapabilir ancak. ‘Bu kadar mı doğal olabilir?’ etkisini dile getirtecek cinsten bir mırıldanma meydana getirebilir.
Editör Notu : Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.Yazının içindeki alıntı haricinde alıntı paylaşmayı düşünmüyorum bu kitap için çünkü altı çizilecek bir cümleye, bütünden ayırıp öne çıkarılacak bir patlatmaya, klişeye, özete, anlam yüklemesine rast gelmiyoruz. Bir hayattan vakıalar çekilip incelenebilir, cümleler değil. Bu doğallığı emanet ediyorum sizleri.
Kitabın arka kapağında da değinildiği gibi “anlatmıyor, söylemiyor, nefeslendiriyor…”
KitabınaBak – Bu Kitabı En Ucuza Nereden Alabilirim? Tıkla !
Sade ve anlaşılır bir eser. Tanıtım için çok teşekkürler.
Değer verip okuduğunuz için biz teşekkür ederiz efendim.
Şahsen sıkılarak okuduğum, okumayı bırakmamak için kendimi zorladığım, sonunda “eee şimdi ben ne okudum?” dediğim bir kitaptı. Tabi kişinin zevk aldığı tarzlara göre değişecektir.
(Sitenizi tesadüfen buldum, yorumlarınızı severek okudum. Teşekkürler)
Zevkler ve okuma anındaki ruh hali fark edebiliyor 🙂 Güzel yorumunuz için teşekkürler 🙂