İçeriğe geç

Açlık

açlık-knut-hamsun-kitap-yorumu

Ben bu kitabı okurken toktum. Bu satırları yazarken de toktum. Açlık kitabını merak edip bu satırları okuyan sizler de büyük ihtimalle tok olacaksınız. Ama aç biri vardı. Yazar olma hayaliyle kendini kavuran, gururlu ve kibirli, bir o kadar da alçak gönüllü ve sefil bir adam. Yazar olmak için yazan-çizen ama bir türlü beğenmeyen, beğendiremeyen, sefillikle boğuşan, günlerce bir lokma ağzına koyamayan bir adam.

Kitap “aç” bir adamın şimdiki adı Oslo olan Kristinia şehrinde yaşam mücadelesini kendi gözünden anlatıyor. Açlığı iliklerine kadar hisseden bu adamın gözünden okuduğumuz için karnımız ne kadar tok olursa olsun hissedebiliyoruz bu açlığı.

Bazı duygular gibi değildir açlık. İnsanı çepeçevre kuşatan, her harekette her adımda kendini hissettiren ve insana en adi işleri bile yaptırabilen bir duygudur. Ama gururlu olmak bu duyguyla yaşamayı, bazen ceketinden kopardığı bir kumaşı, bazen yerde bulduğu bir talaşı, bazen de olmayan bir köpeği için kasaptan binbir güçlükle istediği kuru bir kemiği gözden ırak yerlerde öğüre öğüre kemirmeyi gerektirir. O da açtı ama onurunu kaybetmemişti. Hırsızlık yapamaz, emanete hıyanet edemezdi. O yazardı. Yazıyordu, ama yazmak için de berrak bir zihne ihtiyacı vardı. Bedeni açlığın pençesinde günden güne erirken, zihnini toparlaması, yazmak için düşünebilmesi hiç de kolay olmayacaktı.

Editör Notu : Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.

Açlık Kitap Özeti

Açlık yine bildiğini okuyordu içimde; iki gecedir ağzıma lokma koymamıştım. Ama yine de öyle uzun zaman değildi bu; ben günlerce süren açlıklara az mı dayanmıştım?

Açlık, Knut Hamsun

Açlık kitabı, Knut Hamsun‘un hayatından otobiyografik ögeler barındırıyor. Yazar Knut Hamsun, karakterimizin yaşadığı sefaleti yaşamış. Ama onun şansı biraz yaver gitmiş. Yazmış, kitaplarını bastırmış. Olmamış, Amerika’ya gitmiş. Amerika’da tutunamamış ve oradan oraya sürüklenmiş. Verem teşhisi konulup kendisine ömür biçilince Kristinia(Oslo)’ya dönmeye karar vermiş. Kendi topraklarına tekrar ayak bastığında ise ilginç bir şekilde hastalığından eser kalmamış. Ve kendini açlıktan ve açlık halinden kurtaracak kitabını yazmış: “Açlık”. Açlık romanı, yıllardır beraber yaşadığı “açlık” adlı durum-dostuna bir veda olmuş. Hamsun 1920’de Nobel Ödülü bile almış. Kendisi bir daha aç kalmamış belki ama İkinci Dünya Savaşı’ndaki kendi ülkesini de işgal eden Nazilere olan sempatisinden dolayı, savaştan sonra ülkesinde savaş suçlusu sayılmış. Yine de yazar olduğu için hapis cezası yerine çok çok yüklü bir miktarda para cezasına çarptırılmış ve bakım evime yerleştirilmiş. Hayatı da orada son bulmuş.

Kitabın gerek dilini, gerek anlatım biçimini gerekse genelde şair yönünü bildiğimiz Behçet Necatigil‘in çevirisini çok sevdim. Bu kadar “günlük” bir konu üzerinde yalın ama çarpıcı bir hikaye çıkarabilmesi gerçekten özel bana göre. Belki de yaşanmışlıkların etkisidir 🙂 Keyifle okuyacağınızı düşünüyorum. Kitapla kalın…

KitabınaBak – Bu Kitabı En Ucuza Nereden Alabilirim? Tıkla!

Editör Notu : Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.
Bu kitabı arkadaşlarınla paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.