Daha önce tanıtmış olduğum Küçük Kara Balık, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Sisifos Söyleni, Bir Şeftali Bin Şeftali, 20.Asır Avrupa ve Biz, Anayurt Oteli ve Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım yazılarıma kitap isimlerinin üzerine tıklayarak göz atabilirsiniz.
Zannediyorum geçmiş yazılarımdan bir Stefan Zweig hayranı olduğumu anlamışsınızdır. Olağanüstü Bir Gece de Stefan Zweig’in kaleminden çıkan bir kitap. Gerçi ‘yazara mı hayran olunur yoksa kitaplarına mı? ’ mevzusuna hiç girmeyeceğim ama bu yazımı biraz sıkılarak daha da doğrusu hayal kırıklığı içinde yazdığımı söyleyemeden geçemeyeceğim.
Ah, tekrarlar tutkuyu bile nasıl da monotonlaştırıyor!
Editör Notu: Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.
Size şöyle bir giriş yapsam: Seçkin bir aileden kalan mirasla zengin fakat paranın saadet getirmediği Yeşilçam havasında tatsız, sıkkın ve monoton bir hayat yaşayan kahramanımızın bir gecesi… İlgi çekiyor değil mi? Beni de içine çekti fakat okuduğumda hiç de öyle olmadı. Tabii ki de hiçbir zaman okuduğum kitaptan pişman olmadım. Hiçbirimizin böyle bir lüksü yok.
Ya da farklı bir açıdan bakacak olursak: Olağanüstü Bir Gece 1914 yılında geçtiğinden belki de o dönemde yaşanan bu olaylar günümüzde bizim için olağandır. Bu yüzden midir bana hiç heyecan vermedi? Bu kadar mı kirlendik bilemem. Belki bu açıdan bakılırsa ya da bu bilinçle okunursa eser daha bir faydalı yahut eğlenceli olabilir.
Editör Notu: Reklamlara tıklayarak bize destek olabilirsiniz.
İnanmaya devam edin…